Şu an buradasınız: Yazar > Nevevi Muhyiddin | Yazar No : Y- 1620 |
Yazar Detayı | Yazar No : Y- 1620 |
|
![]() |
Yazara ait | Kitaplar | E-Kitaplar | Makaleler | Şiirler | Hikayeler | Fetvalar |
Yazar Hakkındaki | Tanıtım Kitapları | Tanıtım Makaleleri |
Yazarın Kitapları | |||||||||||||||||
|
Yazarın Makaleleri | |||||
|
Yazarın Şiirleri | ||
Yazarın Hikayeleri | ||
Yazarın Fetvaları | |||||
|
Yazar Hakkındaki Tanıtım Kitapları | |||||
|
Yazar Hakkındaki Tanıtım Makaleleri | |||||
|
Hayat Hikayesi |
Nevevî Muhyiddin (النووي) Ebû Zekeriyyâ Yahyâ b. Şeref b. Mürî en-Nevevî (ö. 676/1277) Hadis âlimi ve fakih. 631’de (1234) Suriye’nin güneyindeki Havran bölgesinde Nevâ köyünde doğdu. Nevevî (Nevâvî), Havrânî ve dedelerinden Hizâm’a nisbetle Hizâmî nisbeleriyle anılır. Hiç evlenmediği halde adı Yahyâ olanların genellikle yaptığı gibi Ebû Zekeriyyâ künyesini almıştır. Nevevî ergenlik çağında ticareti sevmediği halde babasının dükkânında çalıştı ve bu arada çevresindeki âlimlerin derslerine devam etti. On sekiz yaşına girince babası onu Dımaşk’a götürüp Revâhiyye Medresesi’ne yerleştirdi. Orada Ebû İshak eş-Şîrâzî’nin Şâfiî fıkhına dair et-Tenbîh ve el-Mühezzeb adlı eserlerini ezberledi. İki yıl sonra babasıyla birlikte hacca gitti, dönüşte Medine’de bir süre kalarak oradaki âlimlerin derslerine katıldı. Kütüb-i Sitte’den başka İmam Mâlik’in el-Muvatta, İmam Şâfiî, Ahmed b. Hanbel, Osman b. Saîd ed-Dârimî, Ebû Avâne el-İsferâyînî ve Ebû Ya‘lâ el-Mevsılî’nin el-Müsned, Dârekutnî’nin es-Sünen, Ahmed b. Hüseyin el-Beyhaki’nin es-Sünenü’l-kübrâ, Begavî’nin Şerhu’s-sünne, Humeydî’nin el-Cem beyne’s-Sahîhayn ve Hatîb el-Bağdâdî’nin el-Câmi li-ahlâķı’r-râvî ve âdâbi’s-sâmi adlı eserlerini çeşitli hocalara okuyarak icâzet aldı. Hadis ilmindeki hocaları kendisinden birçok hadis kitabını dinlediği Ziyâ b. Temmâm el-Hanefî, Sahîh-i Müslim’i okuduğu Ebû İshak İbrâhim b. Ömer el-Vâsıtî, on yıl boyunca daha çok Sahîh-i Buhârî ve Sahîh-i Müslim hadislerinin şerhi konusunda faydalandığı İbrâhim b. Îsâ el-Murâdî el-Endelüsî ve Ebü’l-Ferec İbn Kudâme gibi muhaddislerdir. Fıkıh ilmindeki hocaları arasında İshak b. Ahmed el-Mağribî, Dımaşk müftüsü Ebû Muhammed Abdurrahman b. Nûh b. Muhammed el-Makdisî, Ebü’l-Hasan Sellâr b. Hasan el-İrbîlî, fıkıh usulü okuduğu kadı Ebü’l-Feth Ömer b. Bündâr et-Tiflîsî ve gramer okuduğu âlimler içinde İbn Mâlik et-Tâî bulunmaktadır. Nevevî kendini yetiştirdikten sonra talebe okutmaya ve 660 (1262) yılından itibaren eser vermeye başladı. Kendisi de pek çok âlim yetiştirdi. Hayatının son altı yılında ondan hiç ayrılmadığı için “Muhtasarü’n-Nevevî” lakabıyla anılan İbnü’l-Attâr Ebü’l-Hasan Alâeddin Ali b. İbrâhim ed-Dımaşki bunların en tanınmışıdır. Diğer talebeleri arasında İbn Ferah el-İşbîlî, Bedreddin İbn Cemâa, kadı Ziyâeddin Ali b. Selîm el-Ezraî, Yûsuf b. Abdurrahman el-Mizzî, kadılkudât Şemseddin İbnü’n-Nakib Muhammed b. İbrâhim ve Ebü’l-Fidâ İbn Kesîr’in babası Ebû Hafs Şehâbeddin Ömer b. Kesîr gibi şahsiyetler vardır. Çeşitli medreselerde hocalık yapan Nevevî, 665 (1267) yılında Ebû Şâme el-Makdisî’nin vefatıyla boşalan Eşrefiyye Dârülhadisi şeyhliğine getirildi ve ölümüne kadar bu görevini sürdürdü. Nevevî, kendisine “sefer izni” çıktığını söyleyerek hocalarının kabirlerini ve tanıdıklarını ziyaret etti, kitaplarını medreseye vakfetti, Kudüs’ü de ziyaret edip köyüne döndü ve 24 Receb 676’da (21 Aralık 1277) Nevâ’da vefat etti. Zehebî’nin “hadis âlimlerinin efendisi” dediği Nevevî hem hadis hâfızı idi hem de hadis ilimlerinde otorite sayılıyordu. Sahih hadisleri zayıf ve uydurma rivayetlerden kolayca ayırır, râvilerin durumlarını, hadislerde geçen garîb kelimeleri çok iyi bilirdi; hadislerden fıkhî hüküm çıkarmada mahirdi. Şâfiî fıkhında devrinin en büyük âlimi kabul edilmekteydi. Bu mezhebin esaslarını, bir meseleye dair sahâbe ve tâbiîn âlimlerinin neler söylediklerini, hangi noktada birleşip hangi noktada ayrıldıklarını ezbere biliyordu. Tartışmadan hoşlanmazdı; fakat hocalarının Şâfiî mezhebine veya sünnetin açık hükmüne aykırı bulduğu görüşlerini eleştirmekten çekinmezdi. Nevevî öğrencilik yıllarında tıp tahsil etmek istemiş ve İbn Sînâ’nın el-Ķanûn’unu okumaya başlamış, ancak bunalıp sıkılınca bunun tıpla uğraşmaktan kaynaklandığını anlayarak tıpla ilgili eserleri elinden çıkarmıştır. Nevevî evliliğin kendisini meşgul edeceği düşüncesiyle hiç evlenmemiştir. Esasen dünya zevklerine ve rahat yaşamaya önem vermezdi. En büyük ibadetin samimi bir niyetle helâlleri ve haramları öğrenmek olduğunu söyleyerek kimseden para almaz, görev yaptığı medreselerden kendisine verilen aylıkla kitap alır, daha sonra bunları o medreseye bağışlardı. Haksızlığa boyun eğmez, doğru bildiğini söylemekten, yöneticileri uyarmaktan çekinmezdi. Memlük Sultanı I. Baybars’a çeşitli mektuplar yazmış, bu mektupların bir kısmını âlimlere de imzalatarak ortak bir dilekçe halinde sunmuş, ondan kıtlık yüzünden sıkıntı çeken Dımaşk halkına kolaylık göstermesini, ağır vergilerle onları zor durumda bırakmamasını istemiştir. Moğollar Suriye’ye saldırdığında memleketi savunmak için halkın bir kısım emlâkini elinden almak isteyen ve bu sebeple âlimlerden fetva talep eden halifeye karşı çıkmış, Baybars’a karşı gösterdiği bu tavrından sonra şöhreti yayılmış ve eserlerine büyük rağbet gösterilmiştir. Zehebî, Nevevî’nin iyiliği tavsiye edip kötülükten sakındırma konusunda benzeri bulunmadığını, azla yetinip basitçe giyinen vakur ve heybetli bir kişi olduğunu söylemekte, talebelerinden İbn Ferah el-İşbîlî de onun ilim ve görev sorumluluğu taşıyan bir âlim olduğunu belirtmektedir. Harîrîzâde kendisine Şâzeliyye tarikatının Neveviyye adlı bir kolunu nisbet eder (Tibyân, III, vr. 217a-221a). Eserleri: Nevevî’nin derlediği hadislerden seçmeler yapılarak ona nisbet edilen bazı kitaplar da bulunmaktadır. Mustafa Âşûr’un hazırladığı el-Ehâdîŝü’l-ķudsiyye ile (Kahire 1978; Tunus 1983; Bulak 1985) yine onun Nevevî ve İbn Hacer el-Askalânî’nin eserlerindeki hadislerden bir araya getirdiği Zahîretü’l-müslim mine’l-Buhârî ve Müslim (Kahire 1400) bu türdendir. Nevevî’nin, “inneme’l-a‘mâlü bi’n-niyyât” hadisini el-İmlâ adıyla hayatının son günlerinde şerhetmeye başladığı, fakat bu çalışmasını tamamlayamadığı söylenmekte, Sehâvî, Nevevî’ye nisbet edilen Kitâbü’l-Emâlî’nin bu eser olabileceğini düşünmektedir. Yine Sehâvî’nin belirttiğine göre Nevevî Câmiu’s-sünne adını verdiği bir çalışmaya daha başlamış, ancak birkaç yaprak yazabilmiştir. Süyûtî onun Sünen-i Tirmizî’yi ihtisar ettiğini ve eserin müellif hattıyla olan bir ciltlik müsveddesini gördüğünü söylemektedir (İbnü’l-Attâr, s. 90). B) Fıkıh. C) Kur’an. D) Dil. E) Diğer Eserleri. Nevevî bunlardan başka tefsir, hadis, fıkıh, lugat ve Arap diliyle ilgili bazı konuları ele aldığı Tuhfetü tullâbi’l-fezâil, Muhtasaru âdâbi’l-istisķa, Ruûsü’l-mesâil, ed-Deķaiķ, Amelü’l-yevm ve’l-leyle, Muhtasarü’l-besmele, Risâle fî meâni’l-esmâi’l-hüsnâ, Risâle fî ehâdîŝi’l-hayâ adlı eserleri kaleme almış, İbnü’l-Esîr’in Üsdü’l-gabe’sini, Râfiî’nin et-Teznîb’ini, Beyhaki’nin Menâķıbü’ş-Şâfiî’sini ihtisar etmiştir. Kâtib Çelebi onun Mirâtü’z-zamân fî târîhi’l-ayân adlı bir çalışması bulunduğunu, eserde yaratılıştan başlamak üzere önemli olayların kısaca anlatıldığını söylemiş (Keşfüž-žunûn, II, 1648), Selâhaddin el-Müneccid de bu bilgiyi tekrarlamıştır (Mucemü’l-müerrihîne’d-Dımaşķıyyîn, s. 114). Ancak bu eserin Sıbt İbnü’l-Cevzî’nin aynı adı taşıyan meşhur kitabıyla karıştırılmış olabileceği akla gelmektedir. Nevevî’nin hayatına dair çeşitli eserler kaleme alınmıştır. Bunlar arasında Alâeddin İbnü’l-Attâr diye bilinen talebesi Ali b. İbrâhim ed-Dımaşki eş-Şâfiî’nin Tuhfetü’t-tâlibîn fî tercemeti’l-imâm Muhyiddîn (Tuhfetü’t-tâlibîn fî tercemeti’l-imâm en-Nevevî) adlı çalışması önemlidir (bk. bibl.). İbnü’l-Attâr’ın Nevevî’ye tashih ettirdiği bu eser aynı konudaki çalışmalara kaynak olmuştur. Daha sonra Muhammed b. Muhammed b. Ahmed en-Nüveyrî Tuhfetü’t-tâlib ve’l-müntehî fî tercemeti’l-imâm en-Nevâvî, Kemâleddin İbn İmâmü’l-Kâmiliyye Muhammed b. Muhammed b. Abdurrahman el-Kahirî Bugyetü’r-râvî fî tercemeti’l-imâm en-Nevâvî, Şemseddin es-Sehâvî el-Menhelü’l-azbi’r-ravî fî tercemeti ķutbi’l-evliyâi’l-kirâm şeyhi meşâyihi’l-İslâm Muhyiddîn b. Zekeriyyâ en-Nevâvî (nşr. Mahmûd Hasan Rebî‘, Kahire 1354/1935), Süyûtî el-Minhâcü’s-sevî (bk. bibl.), Ali et-Tantâvî el-İmâm en-Nevevî (Dımaşk 1399/1979), Abdülganî ed-Dakr el-İmâm en-Nevevî (Dımaşk 1395/1975, 1407/1987) adlı eserlerini yazmışlardır. Ahmed Abdülazîz Kasım el-Haddâd, el-İmâm en-Nevevî ve eŝerühû fi’l-hadîŝ ve ulûmihî adıyla yaptığı yüksek lisans çalışmasını daha sonra yayımlamış (Beyrut 1413/ 1992), İvaz Matar es-Sa‘dî de el-Mebâdiü’t-terbeviyye el-müstenbeta mine’l-Erbaîne’n-Neveviyye ismiyle bir yüksek lisans tezi hazırlamıştır (1408, Câmiatü Ümmi’l-kurâ). Ayrıca Hasan İbrâhim Abdülâl “el-Muallim fi’l-fikri’t-terbevî inde’l-İmâm en-Nevevî idâdühû ve şıfâtühû ve mahârâtü tedrîsihi’l-fa‘‘âl” (Mecelletü Merkezi’l-bühûs, Câmiatü’l-İmâm Muhammed b. Suûd el-İslâmiyye, II [1404/1983], s. 201-252) ve “Uşûlü’l-bahŝi’l-ilmî ve âdâbihî inde’l-İmâm en-Nevevî” (Risâletü’l-Halîci’l-Arabî, VIII/24 [1408/1988], s. 35-57), Muhibbüddin Ebû Sâlih “Ķırââtü’t-terbeviyye inde’l-İmâm en-Nevevî” (Mecelletü Külliyeti’l-ulûmi’l-ictimâiyye bi-Câmiati’l-İmâm Muhammed b. Suûd el-İslâmiyye, V, 1401/1981, s. 621-657), Ali Cemîl Abbas “Cühûdü Ebî Zekeriyyâ fi’l-ķısmi’l-lugavî fî kitâbi Tehzîbi’l-esmâ ve’l-lugat” (Âdâbü’r-râfidîn, XVI, 1986, Musul, s. 105-144) adıyla makaleler yazmışlardır. husbands who cheat why do married men cheat on their wives dating for married men |
Dipnotlar | ||
Hocaları |
Öğrencileri |
Eserleri | ||
1. et Tibyan fi Adabi Hamaletil Kuran | 2. el Ezkar | 3. Minhac et Talibin |
4. Riyazüs Salihin |
H. Bilgi Kaynakları | ||
Yazara Ait Ses Dosyaları | |||||
|
Yazara Ait Videolar | |||||
|
Yazara Ait Görsel Eserler | |||||
|