EÄŸitim Kurumu   ( 2141 )   Kitaplarda   ( 1659 )   Yazarlarda   ( 4831 )  
Dergilerde   ( 786 )   Kütüphanelerde   ( 151 )   Åžehirlerde   ( 182 )  
Makalelerde   ( 2196 )   Multi Media   ( 323 )   Fetvalar   ( 894 )  
Hit
9129104
Üye 1490
Online Üye 0
Media Arama
Media Türleri
   Çizim    Fotograf
   Hat    Hikaye
   İlahi    Karikatür
   Levha    Minyatür
   Müzik    Naat
   Ses    Åžiir
   Vaaz    Video
Konu Arama


Nadir Kitap
Riyadul Muhtar Miratül Mikat vel edvar maa Mecmuatil-eşkal
Gazi Ahmed Muhtar PaÅŸa
 Detay
Lezzetul AyÅŸ bi Cemi Turuk Hadisi el Eimme min KureyÅŸ
İbn Hacer el Askalani
 Detay
Faslul Hıtab fi ispati Tahrifi Kitabi Rabbil Erbab
el Mirza Hüseyn en Nuri et Tabersi
 Detay
Gazalide Din Devlet İlişkisi
Nurullah KarakaÅŸ
 Detay
1 - 2 -

Yağmur Seni Bekleyen Bir Taş da Ben Olsaydım...

Eser Sahibinin Adı Türü
Nurullah Genç Åžiir  
İlim Dalı Konu
   
Link
   
Media No: MM-10 Hit : 13825
Hata Bildirimi Tavsiye Et

Hakkında Bilgi

YaÄŸmur



YaÄŸmur
Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur
Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat
En müstesna doÄŸuÅŸa hamiledir kainat

Yıllardır boz bulanık suları yudumladım
Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları
Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım

Hasretin alev alev içime bir an düÅŸtü
DeÄŸiÅŸti hayel köÅŸküm, gözümde viran düÅŸtü
Sonsuzluk çiçeklerle donandı yüreÄŸimde
YaÄŸmalanmış ruhuma yeni bir devran düÅŸtü

İhtiyar cübbesinden kan süzülür Nebi'nin
Gökyüzü dalgalanır ipekten kanatlarla
Mehtabını düÅŸlerken o mühür sahibinin
Sarsılır Ebu Kubeys kovulmuş feryatlarla
Evlerin arasına dikilir yesil bayrak
Yeryüzü avaredir, yapayalnız ve kurak

Zaman, ayaklarımda tükendi adım adım
Heyûla, bir aÄŸ gibi ördü rüyalarımı
Çölde seni özleyen bir kuÅŸ da ben olsaydim

YaÄŸmur, gülsenimize sensiz, baldiran düÅŸtü
DüÅŸmanlik içimizde; dostluklar yaban düÅŸtü
Yenilgi, ilmek ilmek düÄŸümlendi tarihe
Her sayfaya talihsiz binlerce kurban düÅŸtü

Bir güzide mektuptur, çaÄŸlarin ötesinden
Ulaşır intizarın yaldızlı sabahına
Yayılır o en büyük mustu, pazartesinden
Beyazlik dokunmuÅŸtur gecenin siyahina
Susuzluktan dudağı çatlayan gönüllerin
Sükutu yar, sevinci dualar kadar derin

Çaresiz bir takvimden yalnızlığa gün saydım
Bir cezir yaşadım ki, yaşanmamiş, mazide
DokunduÄŸun küçük bir nakış da ben olsaydim

Sensiz, kaldırımlara nice güzel can düÅŸtü
Yarılan göÄŸsümüzden umutlar bican düÅŸtü
YaÄŸmur, kaybettik bütün hazinesini ceddin
En son, avucumuzdan inci ve mercan düÅŸtü

Melekler saÄŸnak saÄŸnak gülümser maveradan
GümüÅŸ ibrik taşıyan zümrüt gagalı kuÅŸlar
Mutluluk naÄŸmeleri iÅŸitirler Hiradan
Bir devrim korkusuyla halkalanır yokuşlar
Bir bebeğin secdeye uzanırken elleri
Paramparça, ateÅŸler sahinin hayalleri

KeÅŸke bir gölge kadar yakınında dursaydım
O mücella çehreni izleseydim ebedi
Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım

Sarardı yeÅŸil yaprak; dal koptu; fidan düÅŸtü
BaykuÅŸa çifte yalı; bülbüle zindan düÅŸtü
Katil sinekler deldi hicabın perdesini
İstiklal boÅŸluÄŸunda arılar nadan düÅŸtü
Dolaşan ben olsaydım Save'nin damarında
Tablosunu yapardim yıkılan her kulenin
Ebedi aşka giden esrarlı yollarında
Senden bir kıvılcımın, süreyya bir ÅŸulenin
Tarasaydım bengisu fışkıran kakülünü
On asırlık ocağın savururdum külünü

Bazen kendine aşık deli bir fırtınaydım
Fırtınalar önünde bazen bir kuru yaprak
Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım

Sensizlik depremiyle hancı düÅŸtü; han düÅŸtü
Mazluma sürgün evi; zalime cihan düÅŸtü
Sana meftun ve hayran, sana ram olanlara
Bir bela tünelinde ağır imtihan düÅŸtü

Badiye yaylasında koklasaydım izini
Kefenimi biçseydi Ebva'da esen rüzgar
Seninle yıkasaydım acılar dehlizini
Ne kaderi suçlamak kalırdı ne intihar
Üstüne pırıl pırıl damladığın bir kaya
Bir hurma çekirdeÄŸi tercihimdir dünyaya

SuskunluÄŸa dönüÅŸtü sokaklarda feryadım
Tereddüt oymak oymak kemirdi gururumu
Bahira'dan süzülen bir yaÅŸ da ben olsaydım

Haritanın en beyaz noktasına kan düÅŸtü
Kırıldı adaletin kılıcı; kalkan düÅŸtü
Mahkumlar yargılıyor; hakimler mahkum şimdi
Hakların temeline sanki bir volkan düÅŸtü

Firakınla kavrulur çölde kum taneleri
Ahuların içinde sevdan akkor gibidir
Erdemin, bereketin doldurur haneleri
Sensiz hayat toprağın sırtında ur gibidir
Åžemsiyesi altında yürürsün bulutların
Sensiz, yükü zehirdir en güzel imbatların

Devlerin esrarını aynalara sorsaydım
Çözülürdü zihnimde buzlanmış düÅŸünceler
OkÅŸadığın bir parça kumaÅŸ da ben olsaydım

Sensiz, tutunduÄŸumuz dallardan yılan düÅŸtü
İlkin karardı yollar, sonra heyelan düÅŸtü
Güvenilen daÄŸlara kar yaÄŸdi birer birer
Sensizlik diyarından püsküllü yalan düÅŸtü

YaÄŸmur, duysam içimin göklerinden sesini
Yağarsın; taşlar bile yemyeşil filizlenir
Yıldırımlar parçalar çirkefin gövdesini
Sel gider ve zulmetin çöplüÄŸü temizlenir
YaÄŸmur, bir gün kurtulup çağın kundaklarından
Alsam, ölümsüzlüÄŸü billur dudaklarından

Madeni arzuların ardında seyre daldım
Küflü bir manzaranın çürüyen güllerini
Senin için görülen bir düÅŸ de ben olsaydim

Åžehirler kabus dolu; köylere duman düÅŸtü
Tersine döndü her ÅŸey sanki; asuman düÅŸtü
Kırık bir kayık kaldı elimizde, hayali
Hazindir ki; dertleri asmaya umman düÅŸtü

Ayrılığın baÄŸrımda büyüyen bir yaradır
Seni hissetmeyen kalp, kapısız zindan olur
Sensiz doğrular eğri; beyaz bile karadır
Sesini duymayanlar girdabında boğulur
Ana rahminde ölür sensizlikten bir cenin
ÅžaÅŸkınlığa açılır gözleri, görmeyenin

Saatlerin ardında hep kendimi aradim
Bir melal zincirine takıldı parmaklarım
Yeryüzünde seni bir görmüÅŸ de ben olsaydım

Sensiz, ufuklarıma yalancı bir tan düÅŸtü
Sensiz kıtalar boyu uzayan vatan düÅŸtü
Bir kölelik ruhuna mahkum olunca gönül
Yüzyıllardır dorukta bekleyen sultan düÅŸtü

Ay gibisin; güneÅŸler parlıyor gözlerinde
Senin tutkunla mecnun geziyor güneÅŸ ve ay
Her damla bir yıldızı süslüyor göklerinde
Sümeyra'yı arıyor her damlada bir saray
Tohumlar ve iklimler senindir; mevsim senin
Mekanın fırçasında solmayan resim senin

YaÄŸmur, birgün elimi ellerinde bulsaydım
Güzellik ÅŸahikası gülümserdi yüzüme
Senin visalinle bir gülmüÅŸ de ben olsaydım

Tavanı çöktü aÅŸkın; duvarlar üryan düÅŸtü
Toplumun gündemine koyu bir isyan düÅŸtü
İniltiler geliyor doğudan ve batıdan
Sensizlikten bozulan dengeye ziyan düÅŸtü

Islaklığı sanadır ahımın, efgahımın
İçimde hicranınla tutuÅŸuyor naÄŸmeler
Sendendir eskimeyen cevheri efkarımın
Nazarın ok misali karanlıkları deler
Bu deÄŸirmen seninle dönüyor; ahenk senin
Renkleri birbirinden ayıran mihenk senin

Bir hüzün ülkesine gömülüp kaldı adım
Kapanıyor yüzüme aralanan kapılar
Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım

YaÄŸmur, sayrılığıma seninle derman düÅŸtü
Beynimin merkezine ölümsüz ferman düÅŸtü
Silindi hayalimden bütün efsunu ömrün
Bir dönüm noktasında aklıma Rahman düÅŸtü

Nefsinle yeniden çizilecek desenler
Çehreler yepyeni bir degiÅŸim geçirecek
Aydınlığa nurunla kavuşacak mahzenler
Anneler çocuklara hep seni içirecek
YaÄŸmur, seninle biter susuzluÄŸu evrenin
Sana mü'mindir sema; sana muhtaçtır zemin

Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım
Batılı yıkmak için kuÅŸandığın kılıcın
Kabzasında bir dirhem gümüÅŸ de ben olsaydım

KardeÅŸler arasında heyhat, su-i zan düÅŸtü
Zedelendi saÄŸduyu; körleÅŸen iz'an düÅŸtü
Şarrkısıyla yaşadık yıllar yılı baharın
İnsanlık bahçemize sensizlik hazan düÅŸtü

Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım
Çölde seni özleyen bir kuÅŸ da ben olsaydım
DokunduÄŸun küçük bir nakiÅŸ da ben olsaydım
Sana sırılsıklam bir bakiş da ben olsaydım
Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım
Bahira'dan süzülen bir yaÅŸ da ben olsaydım
OkÅŸadığın bir parça kumaÅŸ da ben olsaydım
Senin için görülen bir düÅŸ de ben olsaydım
Yeryüzünde seni bir görmüÅŸ de ben olsaydım
Senin visalinle bir gülmüÅŸ de ben olsaydım
Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım
Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım
Batılı yıkmak için kuÅŸandığın kılıcın
Kabzasında bir dirhem gümüÅŸ de ben olsaydım

Åžiir: Nurullah Genç

Okuyan: Seyfullah Kartal
 

 


Kaynak

Bu Medyanın Diğer Türleri
# Media Adı
Kullanıcı Yorumları

! Yorum yazabilmeniz için üye olmalısınız.
Üyelik için lütfen sayfanın üst kısmında yer alan"Üye Giriş | üye ol" linkine tıklayınız.

Kayıt Ekleyen / Eklenme Tarihi
sumeyye Mekke / 2.01.2014



Eski Eserler


Eski Eserler Kütüphanesine Hoşgeldiniz!

Hesap İşlemleri

Üye değil misiniz? Üye olun!

Eski Eserlere üye olarak, kütüphanenimiz ve eserlerimiz hakkında paylaşımlardan hesabınız üzerinden faydalabilirsiniz...