EÄŸitim Kurumu   ( 2141 )   Kitaplarda   ( 1659 )   Yazarlarda   ( 4831 )  
Dergilerde   ( 786 )   Kütüphanelerde   ( 151 )   Åžehirlerde   ( 182 )  
Makalelerde   ( 2196 )   Multi Media   ( 323 )   Fetvalar   ( 895 )  
Hit
9129104
Üye 1490
Online Üye 0

Sembol Olarak Hilal

 Kitap Detayı Kitap No : K-  
Yazar Adı İlim Dalı Konusu Dili
Nebi Bozkurt Türkçe
Özelliği Tercüme Eden
 
       
Makale No: 2197 Hit : 8475 Hata Bildirimi Tavsiye Et
   Makale Yazarına ait Kitaplar E-Kitaplar Makaleler Hakkındaki Makaleler    

Yazara ait kitaplar
# Kitap Adı

Yazara ait e-kitaplar
# Kitap Adı

Yazara ait makaleler
# Makaleler Adı
1 Sembol Olarak Hilal

Yazar Hakkındaki Tanıtım Makaleleri
# Makaleler Adı

Özeti

Yayın Bilgileri
Yayınlandığı Kaynaklar
Yayınlandığı Tarih
Yayınlandığı Dergi
Sanal Dergi
Makalenin Linki

Makale Metni   [Yazdır/Print]

Sembol Olarak Hilâl

Ayın evreleri içinde dolunay güzellik ve parlaklık, hilâl ise bunlarla birlikte yenilik, doÄŸum ve taze hayat simgesi kabul edilir. Ay tarihte pek çok toplum tarafından tanrı sayılmış ve ayla ilgili birçok mit oluÅŸturulmuÅŸtur. Türk mitolojisinde de bu türün örnekleri oldukça fazladır. Bunların bir bölümü Türkler’in ve MoÄŸollar’ın menÅŸei veya ilk yaratılışla ilgilidir. Kırk günlük iken konuÅŸmuÅŸ, yakışıklı ve çok kuvvetli efsanevî bir kahraman olan OÄŸuz Han’ın ışıkla gelen “altun kazılık kız” ile evliliÄŸinden Gün, Ay ve Yıldız doÄŸmuÅŸtur. Bu mit Sumer kozmogonisiyle büyük bir benzerlik arzeder (Türker-Küyel, s. 521). Memlükler devrinde Mısır’da yaÅŸamış Türk asıllı Aybeg ed-Devâdârî’nin Türkler’in menÅŸeiyle ilgili olarak anlattığı yaratılış destanına göre insanlığın veya Türkler’in ceddi Ay-Atam’dır (Ögel, I, 485).
Uygur Türkleri Mani ve Buda dinlerini benimsedikten sonra “Kök Tengri”ye “Ay Tengri” demeye baÅŸlamışlardır; bunun HârizmÅŸahlar döneminde devam ettiÄŸi görülmektedir (a.g.e., II, 202-203). Bazı kaÄŸanlar için “ay tanrıda kut bulmuÅŸ” ifadesi kullanılırdı (KafesoÄŸlu, s. 125-126; CaferoÄŸlu, sy. 1, s. 112-114). Emel Esin’e göre Türkler’in milâttan en az bin yıl önceki atalarınca dahi ayyıldız hükümdarın ve parlaklığın simgesi sayılıyordu; daha sonraki Türk toplumlarında da bu gelenek sürdü. Göktürk boylarından bazılarının damgaları hilâl ÅŸeklindeydi ve Uygur tuÄŸları ile Karahanlı bayrağının hilâl alemleri vardı; Karahanlılar’ın sikkelerinde de hilâl motifi bulunmaktaydı (Esin, I, 313 vd.).
Sumerler’in Sâmîler’de Sin’e tekabül eden ay tanrıları Nanna’nın sembolü hilâldi. Mezopotamya’da bulunan tarihî kalıntılar içinde özellikle mühürlerde ve sınır taÅŸları üzerinde hilâle çok sık rastlanmaktadır. OrtadoÄŸu’da deÄŸiÅŸik adlarla Mısır, Roma ve Yunan medeniyetlerinde görülen gök cisimlerine tapınma geleneÄŸinde ay tanrısı / tanrıçası da hilâl ÅŸeklinde tasvir edilirdi (Gray, s. 98-99).
Eski OrtadoÄŸu’da hilâl sadece Mezopotamya’da deÄŸil çok geniÅŸ bir alanda sembol olarak kullanılmıştır. Mısır’da Thot ay tanrısı, İsis ay tanrıçası idi ve baÅŸlarında hilâlle kuÅŸatılmış kurs bulunan bir baÅŸlıkla tasvir edilirlerdi. İran’da da hilâl sembolünün önemli bir yeri vardı. Düalist ZerdüÅŸtî tasavvuruna göre tanrı Hürmüz’ün iki gözünden biri ay, diÄŸeri güneÅŸti. I ve II. Darius (Dara) gibi bazı Ahamenî hükümdarlarına ve hânedanlarına ait paralarda hükümdar tasvirlerinde tacın üzerinde bir hilâl yer almaktadır (A Survey of Persian Art, VII, 126, 127). Sâsânî paralarının çoÄŸunda da hilâl bulunmaktadır ve bunların bir kısmı yıldızlıdır (a.g.e., VII, 251-252).
Mezopotamyalılar, eski Hintliler ve Amerika kıtası yerlilerinden Mayalar ayın evrelerini takvim ve tarih belirlemede kullanmışlardır; Eski Ahid ve Kur’an’a göre de ay için menziller yaratılmasının hikmeti budur. Mezmurlarda ayın tarih belirlemedeki önemine iÅŸaret edilir (104/19). Yahudiler için ayın ilk günüyle bedir günü bayramdı. Bununla birlikte yahudiler hilâli bir sembol olarak kullanmamışlardır.
Kur’an’da, “Sana hilâllerden sorarlar. De ki: Onlar insanlar için vakit ölçüleridir ...” (el-Bakara 2/189) buyurulur. Ayrıca yılların sayısı ve hesabının bilinmesi için aya menziller tayin edildiÄŸi (Yûnus 10/5), onun eÄŸri hurma dalı haline gelinceye kadar inceldiÄŸi ve bir yörüngede döndüÄŸü (Yâsîn 36/39-40) belirtilir. Hadislerde hilâl daha çok oruç ve hac zamanının tesbitiyle ilgili olarak geçmektedir (bk. Wensinck, el-MuǾcem, “hilâl” md.). Hilâl Allah’ın varlığının ve kudretinin delillerinden biri sayılır. Birçok âyette ayın insanların hizmetine sunulduÄŸu belirtilir, ayrıca birkaç yerde onun üzerine yemin edilir (bk. M. F. AbdülbâkÄ«, MuǾcem, “Ä·mr” md.; ayrıca bk. AY). GeçmiÅŸ kültürlerde farklı bir anlam taşısa da âyet ve hadislerde anlatılan özellikleri sebebiyle hilâlin müslümanlar tarafından mutluluk, sevinç ve diriliÅŸin sembolü olarak kullanılmasında bir sakınca görülmemiÅŸ olmalıdır. İbn Hacer el-Askalânî’nin İbn Yûnus’tan naklettiÄŸi rivayete göre Hz. Peygamber, kabilesinin elçisi sıfatıyla Medine’ye gelen Sa‘d b. Mâlik b. Ubeysır el-Ezdî’ye kavmine götürmesi için üzerinde hilâl bulunan siyah bir bayrak vermiÅŸtir (el-İśâbe, II, 32). Ayyıldız motifinin Hz. Meryem ve Îsâ’yı sembolize ettiÄŸi, önceleri İskenderiye’nin, daha sonra da İstanbul’un sembolü olduÄŸu ve Türkler’le müslümanlara Bizans’tan geçtiÄŸi ileri sürülmüÅŸse de Abdülhay el-Kettânî yukarıda zikredilen rivayetin bu son iddiayı geçersiz kıldığını belirtmektedir (et-Terâtîbü’l-idâriyye, II, 80). Emevîler’in ayyıldız motifli Sâsânî paralarını kullanmalarında bunun bir payı olsa gerektir.
Hilâl motifinin bir sembol olarak VII. yüzyıldan itibaren İslâm dünyasında kullanıldığı görülmektedir. Emevîler döneminde BîÅŸâpûr’da basılan paralar Muâviye, Haccâc ve daha sonra Taberistan Valisi Ömer b. Alâ tarafından kompozisyonları deÄŸiÅŸtirilmeden ayyıldızlar arasına besmele, kelime-i tevhid veya bazı âyetler eklenerek yeniden darbedildi (Tözen, I, 3, lv. 1-36). Abbâsîler döneminde kendini bağımsız sayan devletler tarafından kesilen sikkeler arasında da hilâl motifi taşıyanlar vardı. Bunlardan X ve XI. yüzyıllara ait Karahanlı sikkelerinde bulunan hilâl motifi içine “lillâh”, “adl”, “ilig” (hükümdar) gibi bazı ibareler yazılmıştı (Esin, I, 355-356). Musul Zengî Hükümdarı Nâsırüddin Mahmud’un bakır dirhemlerinin bir yüzünde hilâl ortasında taç giymiÅŸ hükümdar kompozisyonu bulunmaktaydı (Treasures of Islam, s. 529). Daha sonra Büyük Selçuklular, HârizmÅŸahlar ve Anadolu Selçukluları’nca benimsendiÄŸi anlaşılan hilâl İlhanlı paralarında da yer almıştır. Mîrhând, Gazneli Hükümdarı Sebük Tegin’in hilâli ordusunda bir sembol olarak kullandığını belirtmektedir (Ravżatü’Å›-Å›afâ, IV, 26). XI. yüzyılda Roma-Cermen İmparatoru IV. Heinrich ile Papa VII. Gregorius arasında çıkan anlaÅŸmazlıkta papanın krala karşı 1082’de gönderdiÄŸi orduda, göÄŸüslerinde altından yapılmış hilâller taşıyan Sicilyalı müslüman askerler de vardı (Yakup Artin PaÅŸa, I/3, s. 39). Fâtımîler’den kalan hilâl biçimi kolyelerle Haçlı seferlerini konu alan minyatürlerdeki müslümanların kalkanlarında görülen aynı tarz motifler bu bilgiyi doÄŸrulamaktadır. II. Baudouin’in Haçlılar’a bağışladığı ve Dâviyye (Templier, Templar) ÅŸövalyelerinin kiliseye çevirdikleri Kubbetü’s-sahre’nin kubbesine altın bir haç yerleÅŸtirilmiÅŸ (İA, VI, 945), Selâhaddîn-i Eyyûbî Kudüs’ü Haçlılar’dan geri aldığı zaman (583/1187) bu haçı indirip yerine uçları birbirine yakın hilâl ÅŸeklinde bir alem koydurmuÅŸtu (a.g.e., VI, 960). Bu olaydan çok önce Alparslan 1064’te Ani’yi fethedince camiye çevrilen katedralin kubbesindeki büyük haç indirilip (Urfalı Mateos Vekayinâmesi, s. 121) yerine daha sonra Ahlat’tan getirilen büyük bir hilâl konulmuÅŸ (Vardabet, I, 195), ancak Gürcüler’in 1124’te ÅŸehri geri alması üzerine alem yine haça çevrilmiÅŸtir (Turan, s. 6-7).
Anadolu’daki Türk-İslâm mimarisinde hilâlin karmaşık kompozisyonlar içinde yer aldığı görülür. Meselâ DivriÄŸi Ulucamii’ndeki çift baÅŸlı kartal kabartmasının iki yanında ve kuyruk baÅŸlangıcında olmak üzere üç hilâl bulunmaktadır. Konya İnce Minareli Medrese’de taçkapının iki tarafına simetrik biçimde yerleÅŸtirilen bitki (muhtemelen hayat aÄŸacı) motifinin sap kısımlarına bir halkanın perspektif görünümü ÅŸeklinde birer hilâl resmedilmiÅŸtir. Erzurum Çifte Minareli Medrese’de de simetrik ejderha, hayat aÄŸacı ve üstte çift baÅŸlı kartal kompozisyonunda bitki motifinin sap kısmını halka ÅŸeklinde bir hilâl sarmakta, iki yanda yer alan motiflerin alt kısımlarına yerleÅŸtirilenlerle bu sayı üçe tamamlanmaktadır. Hilâl ÅŸeklindeki bina alemleri en çok Osmanlılar döneminde kullanılmıştır. Bu da bütün İslâm ve Türk-İslâm devletlerinin kültürel mirasçısı olan ve çok geniÅŸ bir alana yayılan Osmanlı Devleti’nin hilâl sembolünü cihanÅŸümul hale getirmesiyle açıklanabilir.
XIV. yüzyılın ortalarında yapılan resimli dünya haritasında Kuzey Afrika bölgesinde tek hilâlli, buna karşılık Orta ve Güney Asya ile UzakdoÄŸu’da üç hilâlli bayrakların yaygın olması dikkat çekmekte, XV. yüzyılda Francesco de Cesanis’in yaptığı Adriyatik çevresiyle ilgili bir haritada ise tek hilâlli bayrakların yanı sıra çift hilâlli bayraklar da görülmektedir (XIV-XVIII. Yüzyıl Portalan ve Deniz Haritaları, s. 42-43). Giorgio Sideri diye anılan Callapoda da Candia’ya ait 1561 tarihli Avrupa ve Kuzey Afrika haritasında, Osmanlılar’ın hâkim olduÄŸu bölgeler kırmızı zemin üstüne sarı veya sarı zemin üstüne siyah birer hilâl ve aynı renklerde köÅŸelere yerleÅŸtirilmiÅŸ birer puan (Osmanlı sancaklarında bulunan yuvarlak köÅŸe kitâbelerinin stilize edilmiÅŸ ÅŸekli) motifli bayraklarla gösterilmiÅŸtir (a.g.e., s. 84-85). Daha önce Endülüs müslümanlarının ve Memlükler’in sancaklarında da yer alan hilâl Osmanlı sancaklarında zülfikarla birlikte temel motifti. Topkapı Sarayı Müzesi’nde bulunan (envanter nr. 1/824) Yavuz Sultan Selim dönemine ait bir sancakta ortadaki zülfikar motifinin iki yanına ilk ikisi içinde fetih âyeti, diÄŸerleri içinde aynalı yazı tarzında kelime-i tevhid yazılmış olan altı hilâl yer almaktadır. Zülfikarın kabzası ucuna bir, sancağın uç kısmındaki üçgen parçayı ayıran banda ise on adet hilâl motifi yerleÅŸtirilmiÅŸtir. Büyük hilâllerin ilk ikisi ortasında “yâ Muhammed” ibaresi, diÄŸerlerinde çok ÅŸualı yıldızlar yer alır. Küçük hilâller içindeki yıldızlar ise altı ÅŸualıdır.
1683 Viyana bozgunu sırasında orada terkedilen sancaklar, içinde kelime-i tevhid yazılı büyük boy hilâl ve Süleyman mührü motifleriyle süslü olup çok ÅŸualı yıldızların ÅŸuaları arasına da ayrıca hilâller yerleÅŸtirilmiÅŸtir (Çygulski, s. 37-50, rs. 9). İstanbul Deniz Müzesi’nde yer alan (envanter nr. 682) 14 m. uzunluÄŸunda, 5 m. eninde ve 56,5 kg. ağırlığındaki sancakta da benzer tarzda çok sayıda hilâl motifi vardır. Sancak III. Mustafa için BaÄŸdat’ta dokunmuÅŸtu (Atasoy, s. 42-43). Topkapı Sarayı Müzesi’nde bulunan II. Süleyman ve Sultan İbrâhim gibi bazı padiÅŸahlara ait merasim kaftanlarında ve bunların kullandığı bazı sırmalı eÅŸyada iç içe büyük boy hilâllerle küçük çintemani desenleri yer almaktadır (envanter nr. 13/486, 13/514, 13/1891, 31/48, 31/71). Aynı müzede XVI. yüzyıla ait ahÅŸap tahtta da siyah zemin üzerine kakma fildiÅŸi çintemani motifleri iÅŸlenmiÅŸtir (envanter nr. 2/2879).
Haçlı seferlerinden ve Osmanlılar’la iliÅŸkilerinden sonra DoÄŸu hayranlığının Batı kültüründe açık bir ÅŸekilde görülen yansımaları içinde hilâl motifi de yer almaktadır. 1509-1513 yıllarına ait bir grup Fransız dokuması üzerindeki tasvirler bunlardandır. Altı duvar örtüsünden oluÅŸan ve “Lady with the Unicorn” adıyla tanınan dokumalarda beÅŸ duyu anlatılır. Kırmızı zemin üzerinde lâcivert kuÅŸaklara üçer beyaz hilâl motifi yerleÅŸtirilmiÅŸ olan ve halen Paris’te Cluny Museum’da muhafaza edilen dokumalarda bayrak direkleri de hilâllerle süslenmiÅŸtir (Clark, lv. 8; Mitchell, s. 218, lv. 5). XVI. yüzyıl ortalarında Batı’da yapılan Kanûnî Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan gravürlerinde de hilâl motifine çokça yer verilmiÅŸtir. Bunlardan birinde padiÅŸahın resminin yanına üç hilâlli bir arma yerleÅŸtirilmiÅŸtir. Hürrem Sultan’ın giydiÄŸi elbise de hilâl motifleriyle süslüdür (Ward, s. 17, 51). Bir diÄŸerinde padiÅŸah cuma namazına giderken elinde hilâl alemli bir âsa taşır (a.g.e., s. 50). Bir baÅŸka minyatürde ise Süleymaniye Camii’nin göründüÄŸü bir kapının önünde ayakta duran padiÅŸahın arkasındaki kapıda başı hilâllerle süslü bir fil tasvir edilmiÅŸtir. Sancakta ve kapı üzerinde de hilâl bulunur (a.g.e., s. 48).
III. Selim ordu ve donanmada yıldızlı hilâli amblem olarak kullandı; onun mühr-i hümâyununun üst kısmında hilâl ve altı köÅŸeli yıldız yer almaktadır (KütükoÄŸlu, s. 86; Özdemir, s. 77, 79). II. Mahmud döneminde beratlarda bile ayyıldız motifi kullanılmıştır. Nitekim böyle bir beratta tuÄŸranın üzerinde arma ve onun üzerinde de en üstte birbirine dönük iki hilâl arasında on dört köÅŸeli bir yıldız bulunmaktadır. Ayrıca armanın her iki yanında ve tepesinde birer ayyıldız mevcuttur (Özdemir, s. 82). 1835’te Osmanlı elçisi olarak Paris’e gönderilen Mustafa ReÅŸid PaÅŸa’nın mühründe hilâl içinde beÅŸ ÅŸualı yıldız görülmektedir (KütükoÄŸlu, s. 90).
Günümüzde hıristiyan dünyasının Kızılhaç’ına mukabil kurulan Kızılay (Hilâl-i Ahmer), içki ve uyuÅŸturucularla mücadele etme amacını güden YeÅŸilay (Hilâl-i Ahdar) gibi müesseselerin sembolü olarak kullanılan hilâl bazan tek, bazan da bir veya birkaç yıldızla birlikte Azerbaycan, Cezayir, Kamerun, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Malezya, Moritanya, Pakistan, Singapur, Tunus, Türkmenistan gibi İslâm ülkelerinin bayrak motiflerini meydana getirmektedir.
Hilâl XI. yüzyıldan itibaren DoÄŸu’da ve Batı’da Hıristiyanlığın sembolü olan haça karşı İslâmiyet’in sembolü olarak kullanılmış ve bu durum özellikle İstanbul’un fethinden sonra giderek yaygınlaÅŸmıştır (Yakup Artin PaÅŸa, I/3, s. 39, 49). Hilâlin ibadet takvimindeki rolü, Kur’ân-ı Kerîm ve hadislerde Allah’ın âyetlerinden biri ÅŸeklinde gösterilmesi ve ona yemin edilmesi, ayrıca Hz. Peygamber’in Sa‘d b. Mâlik b. Ubeysır el-Ezdî’ye üzerinde hilâl bulunan bir sancak vermesi sebebiyle müslümanlar tarafından İslâm’ın sembolü kabul edildiÄŸi söylenebilir.


Bu Makaleye Ait EleÅŸtiri Makaleleri
# Makaleler Adı
Kullanıcı Yorumları

! Yorum yazabilmeniz için üye olmalısınız.
Üyelik için lütfen sayfanın üst kısmında yer alan"Üye Giriş | üye ol" linkine tıklayınız.

Kayıt Ekleyen / Eklenme Tarihi
Sümeyye Abaci / 11.06.2015



Eski Eserler


Eski Eserler Kütüphanesine Hoşgeldiniz!

Hesap İşlemleri

Üye değil misiniz? Üye olun!

Eski Eserlere üye olarak, kütüphanenimiz ve eserlerimiz hakkında paylaşımlardan hesabınız üzerinden faydalabilirsiniz...