Kavlî fi’l-Mer’eti ve Mukârenetuhû bi-Akvâlin Mukallidetin bi’l-Garbi
Bu kitabın aslı, “el-Fetih’’ dergisinin dokuzuncu yılından itibaren 8 Kasım 1934 yılında çıkan 420. sayıdan itibaren peş peşe yayınlanmış iki makaleden oluşmaktadır. Bu makaleler ilim dünyasında beğeniyle karşılanınca “el-Fetih” dergisinin sahibi ve hoca arkadaşı Muhibbiddin el-Hatib, bu makaleleri kitap haline getirterek 1935 yılında Kahire’de bastırdı. Kitap 91 sayfadan oluşmaktadır. Mustafa Yılmaz tarafından Türkçe’ye çevrilerek “Kadınla İlgili Görüşüm” adıyla 1994 yılında İstanbul’da yayınlandı.
Kitap bir mukaddime ve iki bölümden oluşmaktadır. Eserin mukaddime bölümünde kadın konusunda Batı taklitçiliğinin tehlikesine dikkat çeker. Mustafa Sabri Efendi kadın meselesinin kısa bir dönem öncesine kadar toplumda Doğu ile Batı arasındaki en büyük farkı oluşturduğunu, Batı’nın Doğuda -kadın dışında- her alanda taklit edile geldiğini ancak son zamanlarda kadın konusunda da diğer alanlarda olduğu gibi bir taklit sorunun ortaya çıktığını belirtmektedir.
İlk bölümde Teaddud-i zevcat konusunu inceler. İslam’ın bu konudaki hükmünü açıklar. Mustafa Sabri Efendi İslam’ın nikah ve talak ta olduğu gibi çok eşlilikte de son derece anlayışlı ve müsamahakar olduğunu savunur. İslam’ın çok eşlilik ilkesiyle gayrimeşru ilişkiyi mukayese ederek çok eşliliğin faydalarını, gayri meşru ilişkinin de kötü sonuçlarını anlatarak İslam’ın bu ilkesine saldıranları akli ve nakli delilleri kullanarak tenkit eder.
İkinci bölümde ise açılma ve tesettür konularını ele alır. Kadının açılması gerektiğini haykıranların sözlerini naklederek bunlara gerekli cevaplan verir. Kadınları örtüye sahip çıkmaya, dinin bu emrine sımsıkı sarılmaya ve namahrem erkeklerle bir arada bulunmaktan sakınmaya çağırır. Kadının öğrenim görmesine karşı olmadığını hatta yetenekli olanlarının çeşitli bilim dallarında ihtisas yapmalarına herhangi bir engel görmediğini ifade etmekte, ancak onların öğrenim ve ihtisaslarının -erkeklerle karışık olmayan- kadınlara ait okullarda, öğretmenlerinin de kadınlardan olması şartıyla, kız öğrencilerinin ihtisas için Batı ülkelerine gönderilmesine karşı olduğunu böyle bir durumun Batılılaşmayı hızlandıracağım iddia etmektedir .