EÄŸitim Kurumu   ( 2141 )   Kitaplarda   ( 1659 )   Yazarlarda   ( 4831 )  
Dergilerde   ( 786 )   Kütüphanelerde   ( 151 )   Åžehirlerde   ( 182 )  
Makalelerde   ( 2196 )   Multi Media   ( 323 )   Fetvalar   ( 895 )  
Hit
9129104
Üye 1490
Online Üye 0

Takkeci İbrahim Ağa Külliyesi

 EÄŸitim Kurumu Detayı No : E- 2136  
Kurucusu Kuruluş Tarihi Eğitim Dili Şehir / Ülke
İstanbul /
Özellik Türü
  Külliye 
Adres Web
,
       
Kurum No: 2136 Hit : 3837 Hata Bildirimi Tavsiye Et

   Kuruma ait Dergileri Kütüphaneleri Fakülteleri Üniversitesi İlgili Kurumlar Tezler


EÄŸitim Kurumuna ait Dergiler

Eğitim Kurumuna ait Kütüphaneler

EÄŸitim Kurumuna Ait Akademik Birimler

Universite 

ilgili kurumlar 

EÄŸitim Kurumuna ait Tezler

Özeti

Hakkında Bilgi

Takkeci İbrahim AÄŸa Külliyesi
İstanbul’da XVI.yüzyılın sonlarında inÅŸa edilen külliye.

Topkapı sur dışında eski DavutpaÅŸa caddesi ve Topkapı Mezarlığı ile E-5 karayolunun kesiÅŸtiÄŸi köÅŸede yer almaktadır. Yapı Takyeci İbrâhim ÇavuÅŸ, Arakiyeci İbrâhim AÄŸa ve Takkeci Camii isimleriyle de anılmaktadır. Takkeci İbrâhim AÄŸa tarafından yaptırılan külliye cami, iki sebil, kuyu, hazîre ve sıbyan mektebi diye bilinen yapıdan oluÅŸmaktadır. Kapısı üzerindeki mermer kitâbeden caminin 1000 (1592), sebilin 1002 (1593-94) yılında inÅŸa edildiÄŸi anlaşılmaktadır. DerviÅŸ Mehmed PaÅŸa’nın inÅŸa ettirdiÄŸi çeÅŸme ise külliyeye eklenen son yapıdır. Ancak yapıların kimler tarafından inÅŸa edildiÄŸi bilinmemektedir. Vakfiyesinde yapı grubuna ek olarak cami etrafında on beÅŸ hücre ve bir dershanenin varlığından söz edilmektedir. Hadîkatü'l-cevâmi'de ve mezar taşındaki ifadelerden caminin aynı zamanda Halvetî tekkesi ÅŸeklinde kullanıldığı anlaşılmaktadır. Avlunun kuzey kapısının üzerinde caminin II. Mahmud zamanında 1236’da (1821) tamir edildiÄŸini belirten bir kitâbe mevcuttur. Ayrıca Vakıflar Genel MüdürlüÄŸü tarafından 1985’te cami iç mekânında bir çalışma yapılmış, ahÅŸap dikmelerin yüzeylerinde, kemer köÅŸeliÄŸi ve kavsaralarının üzerinde yer yer kalem iÅŸleri ortaya çıkarılmıştır. Yapı 2005 yılından sonra esaslı bir ÅŸekilde tamir görmüÅŸtür. Yol açma ve geniÅŸletme çalışmaları ile özgün avlu duvarları kesilen camiyi kuzey, güney ve doÄŸu yönünde avlu duvarları, batıda son yıllarda yapılmış yapılar çevrelemektedir. Avlu duvarları üzerinde birer kapı vardır.
Bahçe kotundan yükseltilmiÅŸ bir alana yerleÅŸtirilen camide kuzeydeki cümle kapısı dışında biri güneybatı cephesinde, diÄŸeri kuzeydoÄŸu cephesinde birer kapı daha bulunmaktadır. Çift revaklı son cemaat yeri dışta on sekiz, içte on adet kare kesitli ahÅŸap dikme ile taşınmaktadır. Son cemaat yerinde pencereler arasında iki mihrap niÅŸi yer almaktadır. Her iki niÅŸ üzerinde aynı rûmî motiflerle oluÅŸturulmuÅŸ süslemeler görülmektedir. Son cemaat yerinde alt sıradaki pencerelerin alınlıklarında mermer üstüne celî sülüs hatla İhlâs, Felak, Nâs ve Fâtiha sûreleri yazılıdır. Cephelerin genel karakterini yansıtan taÅŸ-tuÄŸla almaşık örgünün yanı sıra sıvalı ve kesme taÅŸ örgülü duvarlar mevcuttur. Camide kâgir yapının tahkim edilmesi amacıyla ahÅŸap hatıllar, gergiler ve demir donatılar kullanılmıştır. Caminin vaktiyle kiremit kaplı çatı örtüsü yakın zamanda kurÅŸun olarak yenilenmiÅŸtir. AhÅŸap çatı altında üst örtü iç mekânda ahÅŸap kubbeye dönüÅŸmektedir. Kırma çatı ile örtülen caminin ön cephesinde üç üçgen alınlık vardı. Bunlar 1941 ve 1986 yıllarına ait fotoÄŸraflarda yan cephelerde de görülmekteydi. Dışarıdan algılanmayan, çapı yaklaşık 5,50 m. olan ve sekizgen kasnaÄŸa oturan ahÅŸap kubbenin ince çıtalarla oluÅŸturulmuÅŸ küresel formundan sekizgene geçiÅŸte ahÅŸap mukarnas bezeme kullanılmıştır.
Caminin harimi kareye yakın plandadır. Kuzeybatı ve güneydoÄŸu duvarları yaklaşık 11,20 m., kuzeydoÄŸu ve güneybatı duvarları ise 11,70 m. ölçülerinde olan mekânın yüksekliÄŸi yaklaşık 6,20, duvar kalınlıkları ortalama 1,15 metredir. Aynı doÄŸrultuda altta ve üstte on dört pencerenin yanı sıra mihrap niÅŸi üzerinde küçük bir pencere daha bulunmaktadır. On adet ahÅŸap dikmenin taşıdığı mahfil kuzeybatı du-varının tamamını, kuzeydoÄŸu ve güneybatı duvarlarının yarıya yakın kısmını çevrelemektedir. Alt sıradaki pencerelerin üstünde mihrap duvarında mermer üzerine celî sülüs hatla yazılmış kitâbeler, dik yöndeki kuzeydoÄŸu ve güneybatı duvarlarında mahfil dışında kalan pencerelerde çini alınlıklar, diÄŸer iki pencerede birer kitâbe yer almaktadır.
Caminin önemli bir özelliÄŸi iç mekândaki zengin çini bezeme programıdır. Yatay ve düÅŸey düzlemde kuzeybatı-güneydoÄŸu ekseninde görülen simetri çini panoların yerleÅŸtirilmesinde de görülmektedir. Duvar yüzeylerinin yarıya yakın kısmı, farklı motiflerle ya da aynı motifin tekrarı ile oluÅŸturulan XVI. yüzyıl İznik çini panoları ile kaplanmıştır. Çinilerde sır altı tekniÄŸi kullanılmıştır. Çatlaksız, parlak ve pürüzsüz yüzeyli levhalarda çini hamuru beyaz veya beyaza yakın renktedir. İznik çinilerinin yanı sıra XVII. yüzyıl Kütahya çinilerine ve özgün olmayan çinilere de rastlanmaktadır. Günümüzde camiye ait bazı çini levhalar Lizbon’da Gülbenkyan Müzesi’nde sergilenmektedir. Asma dalı ve üzüm salkımı, çiçek açmış meyve aÄŸacı ve dalı, nar ve nar çiçeÄŸi, gül, lâle, karanfil, menekÅŸe gibi meyve ve çiçeklerin yanı sıra rûmî, çin bulutu, hatâyî, ÅŸemse ve palmet gibi motifler görülmektedir. Mercan kırmızısı, zümrüt yeÅŸili, mavi, kobalt mavisi, koyu lâcivert en sık kullanılan renklerdir. Tamamen bitkisel kompozisyonlu çinilerle kaplı olan mihrabın dışında ince iÅŸçiliÄŸi ve oranları ile devrinin üslûbunu yansıtan mermer minberi, renkli camlı revzenleri, pencere kanatları ve binileri, özgün kündekâri kapısı ile cami oldukça zengin mimari öÄŸelere sahiptir. Kesme taÅŸtan inÅŸa edilen minare caminin kuzeybatı köÅŸesindedir. Kare kaideli minarenin onaltıgen gövdesinde sarkıtlı mukarnaslı ve ajurlu korkulukları olan tek ÅŸerefe mevcut olup üzeri kurÅŸun külâhlıdır.
Takkeci İbrâhim AÄŸa Camii, mütevazi boyutlarına karşın yapım tekniÄŸi ve hariminin zenginliÄŸi açısından önemli bir yapıdır. Benzer Osmanlı yapılarında açık biçimde gözlemlenemeyen bazı detaylara bu camide rahatça ulaşılabilmektedir. Meselâ caminin günümüze kadar gelmiÅŸ ahÅŸap kubbeli mekânında özgün nitelikler muhafaza edilebilmiÅŸtir.
Külliyede iki adet sebil mevcuttur. Bunlardan biri camiden önce inÅŸa edilmiÅŸ olup DavutpaÅŸa caddesiyle Takkeci Camii sokağının kesiÅŸtiÄŸi köÅŸede ve DerviÅŸ PaÅŸa ÇeÅŸmesi’nin karşısında bulunmaktadır. Sebilin günümüzde yerinde olmayan iki kitâbesinden biri cami içinde korunmaktadır. Bu kitâbede sebilin 986 (1578) yılında İbrâhim AÄŸa tarafından yaptırıldığı yazılıdır. Sebilin üzerinde görülen sıvalı yapı kuzeyde ve batıda sebil duvarlarına oturmaktadır. Sebil ile üzerindeki yapının giriÅŸi DavutpaÅŸa caddesi yönünden tek bir kapı ile saÄŸlanmakta olup içeride her iki mekâna farklı kapılarla ulaşılır. İçinde hâlâ kullanılmakta olan bir de kuyu mevcuttur. Sebilin kuzey duvarında bir, batı duvarında üç penceresi vardır. DiÄŸer sebil avlunun doÄŸu kapısının yanında sıbyan mektebiyle avlu duvarı arasında yer almaktadır. DoÄŸu avlu kapısının yanındaki bir kapıdan caminin bahçesine geçilmekte ve sebile girilmektedir. Kitâbesinden 1002 (1593-94) yılında inÅŸa edildiÄŸi anlaşılan sebil kenarları birbirine eÅŸit olmayan beÅŸgen planlıdır. Sebilin avlu duvarı üzerinde iki ve cami avlusuna açılan bir penceresi mevcuttur. Yapının tam ortasında bulunan, tek parça mermerden yapılmış kuyunun kapağı ve çıkrığı kaybolmuÅŸtur. Kuyunun kuzey ve güney kenarlarında yine mermer ve tek parça çıkrık ayakları, avluya bakan pencere üzerinde su haznesi bulunmaktadır. Kuzey avlu duvarı ile doÄŸu avlu duvarının kesiÅŸtiÄŸi köÅŸede yer alan çeÅŸmenin ön cephedeki mermer kitâbesinde 1235 (1820) yılında Sadrazam DerviÅŸ Mehmed PaÅŸa tarafından yaptırıldığı belirtilmektedir.
Caminin güneydoÄŸusundaki sıbyan mektebi hakkında yeterli bilgi yoktur. Günümüzde boÅŸ olan yapının bir süre ev olarak kullanıldığı bilinmektedir. Kare ve dikdörtgen iki mekândan oluÅŸan yapının güneydoÄŸu duvarı sebille ortaktır. Yapının üzeri dört yöne eÄŸimli çatı ile örtülmüÅŸtür. Basık kemerli giriÅŸ kapısının görüldüÄŸü kuzeydoÄŸu cephesini kapının her iki yanında kareye yakın boyutları olan birer pencere tamamlamaktadır. Bu cepheye dik yöndeki kuzeybatı cephesine iki, güneybatı cephesine üç pencere yerleÅŸtirilmiÅŸtir. Güneybatı cephesinde bir helâ penceresi mevcuttur. Külliyede biri cami avlusunun içinde, diÄŸeri sebilin arkasında yer alan iki hazîre bulunmaktadır. Bunların dışında se-bilin arkasındaki hazîrenin karşısında kime ait olduÄŸu bilinmeyen iki mezar daha vardır. Avlunun içindeki hazîrede biri Takkeci İbrâhim AÄŸa Camii ÅŸeyhi Ali Efendi’ye ait olmak üzere altı mezar görülmektedir. Sebilin arkasındaki hazîrede ise mezar taşı kaybolmuÅŸ bir mezarla İbrâhim AÄŸa’nın ve oÄŸlu Halil ÇavuÅŸ’un sandukaları yer almaktadır.


Kadrosu

Mezunları

Fihrist 
Kullanıcı Yorumları

! Yorum yazabilmeniz için üye olmalısınız.
Üyelik için lütfen sayfanın üst kısmında yer alan"Üye Giriş | üye ol" linkine tıklayınız.

Kayıt Ekleyen / Eklenme Tarihi
Sümeyye Abaci / 30.10.2015



Eski Eserler


Eski Eserler Kütüphanesine Hoşgeldiniz!

Hesap İşlemleri

Üye değil misiniz? Üye olun!

Eski Eserlere üye olarak, kütüphanenimiz ve eserlerimiz hakkında paylaşımlardan hesabınız üzerinden faydalabilirsiniz...